Sizce de oldukça az kitap okumuyor muyuz? Birçoğumuz için bunu söyleyebiliriz diye tahmin ediyorum. Peki ya daha fazla kitap okumak için ne yapabiliriz? Elbette haklı olarak, bu sorunun hemen arkasından daha fazla kitap okumak mı ya da daha verimli okumak mı iyi bir şey diye sorulabilir ama bu videoda sizlerle beraber daha fazla kitap okumanın yollarını arayacağız.

Kitap okurlarının en çok arzuladığı şeylerden biri daha fazla kitap okumak. Bazılarımız bunu başarabilirken bazılarımız pek başaramıyor ve bu başarısızlığın nedeni olarak gündelik hayattaki olanaksızlıkları gösteriyor. Peki ya gerçekten gündelik hayattaki olanaksızlıklardan dolayı mı daha az kitap okuyoruz ya da hiç okumuyoruz ya da gerçekten bunu arzu etmediğimiz için mi? Bana kalırsa ikinci seçenek biraz daha doğru gibi gözüküyor. Peki, gerçekten daha fazla kitap okumaya karar verdik ama ortada da bazı çözülmesi gereken sorunlar var, bunları nasıl aşabiliriz? Az kitap okuyanların başına gelen en büyük talihsizlik kitapla baş başa kalamamak olsa gerek. Tam olarak kitabı elinize alıyorsunuz, okumaya karar veriyorsunuz ki araya dikkatinizi vermeniz gereken başka unsurlar, başka insanlar giriyor ve okuma serüveniniz daha başlamadan ya bitiyor ya da yarım kalıyor. Peki ya bunu aşabilmek için ne yapmamız gerekiyor? Öncelikli olarak, gerçek anlamda dış unsurlardan yalıtılmış bir okuma saati belirlemeniz gerekiyor kendinize. Bu sizin kişisel hayatınıza göre oldukça değişkenlik gösterebilecek bir unsur ama yine de sizin için en doğru zamanı öncesinde planlayıp bu zamana sadık kalmanız gerekiyor. Diyelim ki kendimizle baş başa kalabileceğimiz okuma zamanını yarattık, bu yeterli olacak mıdır? Elbette hayır çünkü eğer dolu bir kafanız varsa muhtemelen boş da bir okuma serüveniniz olacaktır. Bilmiyorum başınıza geldi mi, benim bazen başıma geliyor. Gözlerim satırlarda dolaşırken zihnim bambaşka yerlerde oluyor ve bir arada, bir noktada duruyorum ki fark ediyorum aslında okuduklarımdan hiçbir şey anlamamışım. Geriye dönüp tekrar en baştan okumaya çalışıyorum. Eğer kitaptan bize bir şeyler vermesini istiyorsak ona karşı bencil olmayıp boş bir zihinle karşısına çıkmamız gerekiyor. Zihnimizdeki sorunları çözmeliyiz ya da bir köşleye koymalıyız ama kesinlikle kitabın karşısına onlarla çıkmamamız gerekiyor. Kendinizle baş başa kalacağınız zamanı yarattınız, zihninizi boşalttınız, yani konsantre olmak için tüm şartlara sahipsiniz ama sayfalar bir türlü su gibi akıp gitmiyor çünkü kitap çok sıkıcı. Evet, başınıza böyle bir şey gelebilir. Bu durumda yapmanız gereken, sevdiğiniz bir kitabı okumak çünkü diyelim ki bir arkadaşınız size ”Bu kitabı mutlaka okumalısın. Çok akıcı, çok güzel bir kitap.” diye bir öneri sunabilir veya siz bir yerlerde bu tür bir öneri dinleyebilirsiniz ama unutmayın ki her zaman bu tür önerileri siz de beğeneceksiniz diye bir şey yok. Bazen bu tür kitaplar sizin için oldukça sıkıcı olabilir. Bu yüzden kendi kitap okuma zevkinize uygun kitaplar bulun. Bu tür kitaplar su gibi akıp gideceği için muhtemelen okuma süresini oldukça ileri bir konuma taşıyabilirsiniz. Bu üç şartı da sağladık, kitaplarla baş başa kalabiliyoruz, zihnimizi boşaltabiliyoruz, sevdiğimiz bir kitabı okuyabiliyoruz ama tüm bunlar için gerekli olan şeye sahip değiliz.

Hayatımızda boş bir zaman yok gerçek anlamda. Ne yaparsak ne edersek edelim bir türlü bu zamanı yaratamıyoruz. ”Ne yapmamız gerekiyor, daha fazla nasıl kitap okuyabiliriz ki bu şartlar altında?” diyebilirsiniz. Burada kitap okumanın birkaç tane farklı dili ortaya çıkıyor. Örneğin, sesli kitap. Evde bir iş yaparken ya da yolculuk ederken… Bunun gibi bir başka şeylerle uğraşırken sesli kitapları dinleyebilir ve okuma sürenizi bu şekilde arttırabilirsiniz. Blogta, karavandakiadam.com’da bununla ilgili birçok yazı yazmıştım, bunlara bir göz atabilirsiniz sesli kitaplarla ilgili. Bunun haricinde mini kitaplar gibi gündelik hayatta her yere götürebileceğiniz ve o yaşam içerisindeki boşluklarda okuyabileceğiniz kitap türleri de mevcut. Hem bunlar taşınabilirlik olarak oldukça avantajlı konumdalar hem de artık birçok önemli eserin mini kitap versiyonu da çıkmış durumda. Elbette bu saydıklarımı yapamamanıza sebebiyet verebilecek yadsınamaz olumsuzluklara sahip olabilirsiniz ama ben inanıyorum ki siz bunu gerçekten istiyorsanız yaşamın bir yerlerinde kitap okumanıza olanak verebilecek bazı şartlar vardır gibime geliyor. Bu yüzden şimdi kendinize şu soruyu sormanızı ve bu cevabı dürüstçe vermenizi rica ediyorum: ”Gerçekten kitap okumak ya da daha fazla kitap okumak istiyor muyum?”