Jack London’un kaleme aldığı ve 1906-1907 yılları arasında dizi olarak yayımlanan Âdem’den Önce, London’un evrimi irdelemesini ve bunun üzerinden homosapiens öncesi dönemde geçen bir öyküyü ele alır. 20. yüzyılda yaşayan bir insanın çocukluğundan itibaren görmeye başladığı kalıtsal olarak nitelendirebilecek rüyalar öykünün temelini oluşturur. Evrim penceresiyle insanın atalarının yaşamı, bir karakterin rüyalarında yine bir başka karakterin gözünden öyküde yer bulur. Uçsuz bucaksız vahşi ormanların içindeki yaşamda kalma mücadelesinin yer aldığı öyküde okuyucu, London’un başarılı ve etkileyici tasvir yeteneğinden fazlasıyla nasibini alarak keyifli bir okuma serüveni yaşar. Vahşi orman, romanda biraz yol katettikten sonra okuyucu için tanıdık bir mekan oluverir. Romanın hacimsel azlığı ve sürükleyiciliğinin yanında yaratıcı bir konu seçimi faktörü Âdem’den Önce’yi okumak için iyi sebepler olabilir.
Arka Kapak
Adem’den Önce, konu açısından Jack London’ın öbür yapıtlarından oldukça değişik olmasına karşın, ‘hava’ bakımından yine de onlara benzer. İnsanoğlunun çok uzak geçmişini, yarı-insan olduğu dönemi anlatan bu roman, yazıldığı çağın bilimsel verilerine (Darwin’in görüşüne) uygun olduğu kadar, soluk kesici ve anlamlı bir serüven romanıdır da. Her yaştan okura, kendi uzak geçmişini böylesine canlı, böylesine derin bir özdeşleşme yaratarak anlatan bir başka yapıt yoktur. İnsanın insan olma savaşı, Jack London’ın büyük bir ustalıkla anlattığı bu yırtıcı savaş, coşku verici olduğu kadar acıklıdır da.
Adem’den Önce, Jack London, Çeviri: Pınar Kür, Can Yayınları